Covid-19 Salgını Sonrası İletişim
İlk olarak Aralık
2019’da Çin’de gözüken virüs, daha sonraları Avrupa’yı esir altına aldı. Öksürük, ateş ve solunum yetmezliği
gibi belirtilerle ortaya çıkan Covid-19 virüsü, gün geçtikte artmaya devam
etti. Bu virüs insanlarda endişe, korku, panik gibi birçok duygu tattırdı ve
globalleşen dünyanın bir sorunu haline geldi. Tüm Türkiye birlikte dayanışma
içindeyiz. Ortak bir amaç için buluştuk. Hasta olanlar hakkında önümüzde açık
okuyacağımız, okuyup moral bozacağımız çok örnek yok. Medya genelde bu tarz
şeyleri gizliyor.
Önlem,
akıl, çözüm arama kazanacak. Yalnız değiliz. Aslında bu konuyla ilgili Benjamin
Franklin’in şu cümlesi aklıma geliyor: Her sorun kendi içinde bir fırsat
saklar. Ve sorun fırsatın yanında cüce kalır!
Virüsü yenmek sadece bir
başlangıç
Çevremde hiç kimsede
hiç kimsede yoktu bu hastalık acaba kimde olacak, kimde başlayacak? Derken ilk
kendimizde bulabiliyoruz bu hastalığı. Ancak virüse kendisinin kapıldığını
öğrenince endişeye kapılıyor insan ister istemez. Hastanın iyileşme aşamasında
ya da sonrasında hastaya tek sorulan soru şu “virüsü nerede kaptın?” bu soruyla çok karşı karşıya kalıyor. Aslında
virüs her yer de. Bu gibi çevresinden gelen soruları hastalıktan sonra
yanıtlamakta bile güçlük çekebilir. Çünkü karantina süreci kötü geçmiş ya da
diğer durumu kritik hastaları görüp korkuya maruz kalmış olabilir. Onda
birtakım travmaları harekete geçirebilir ki bu da bireyi çok yıpratan bir
şeydir. Virüsü uzak mesafenin olmadığı bir yerde ya da seyahat sırasında kapan
kişi, tedavisinden sonra seyahat yapmakta ya da kalabalık olan yerlere gitmekte
çekinebilir. Her şeye dikkat etmeye, aşırı duyarlı olmaya başlar. Kısaca bir
tür paranoid bozukluk…
40 yaşındaki bir hasta kendini ölüm
döşeğinde görüyormuş, yani motivasyonu çok düşükmüş “ Sonum ne olacak” gibi
düşünüp karamsar bir tabloya dönüştürmüş hastalığı kendi açısından. Dolayısıyla
bir şeyi değiştiremiyorsak ona bakış açımızı değiştirmeliyiz. Şayet ben ölümden
değil, ölüme hazırlıklı olmamaktan korkarım.
Virüs süresince evde karantinada kalan birey
ailesini ve çocuklarını da bilgilendirdiği ve çocuklar böylesi durumlara pek
alışkın olmadıkları için düzenleri bozulacak, böyle ayrı kalmak bir alışkanlık
haline bile gelebilecektir. Örnek vermek gerekirse geçenlerde okuduğum, seyahat
sırasında Covid-19 virüsüne yakalanan bir babanın dedikleri özetle “Eve
geldiğimde eşime ve çocuklara 14 gün boyunca temas olmayacağını belirttim.
Çocuklarımı bu duruma hazırladım. Çocukların psikolojisi ve düşüncesi daha
farklı ‘Babam ölecek mi, iyileşecek mi?’ gibi daha kaygılı yaklaşıyorlar.
Çocuklara bunu eğlenceli hale getirdik. Mesela kızım kâğıda mesaj yazıp uçak
haline getirip bana atıyordu.” böyleydi. Bu durumda virüs sonrası iletişim 1-2
hasta yine mesafeli devam eder ki bu da etkili bir iletişim kurmayı güçleştirir.
Adaptasyon:
Yeni normal hayat
Hastalık sonrası kişi uzaktan sosyal olduğu
ve zihinsel yeteneklerini geliştirmek için sosyal yeteneklerini de geliştirmesi
gerekiyor. Barınmaya, beslenmeye, güvende olmaya nasıl ihtiyacı varsa diğer
insanlarla iletişim kurmaya, onlarla düşüncelerini, duygularını paylaşmaya da o
kadar derin ihtiyaç duyar. İnsanın diğer insanlarla duygusal ilişkiler
kurma ihtiyacı o kadar derin ve vazgeçilmezdir ki daha dünyaya gelmeden önce
bununla ilgili tüm sinir ve hormon sistemleri hazır hale getirilir. Pandemi
sürecinde gerek evden çıkmama gerekse karşılıklı sosyal ilişkilerde azalma
yaşanılmasından dolayı bireyin günlük yaşantısı dijital dünyanın etkisindedir.
Bu bağlamda kişinin dijital ve internete olan bağımlılığı gittikçe artıyor. Bu
bağımlılık sürecinde insanı etkileyen en önemli faktör: yalnızlık; diğer
kişilerle sağlıklı bir iletişim kurulamaması sorunu ortaya çıkar.
Bu virüs sürecinden
sonra insanlar uzun bir süre yalnızlık çektiğinden ve hep aynı günleri
yaşadığından dolayı bu süreçten kurtulduğunda olayları idrak etmeye çalışır,
daha sonrasında ölüm korkusundan kurtulduğu için rahatlar ve heyecanlı,
sevinçli bir ruh haline girip bu pandemi sürecinde yapmayı planladığı şeyleri
yapabilir ya da daha çok önlem alarak tedirgin davranışlar sergileyebilir. Bu
güne kadar yaptığı iyi ve kötü davranışları çevresine anlatmaya başlar ve
dolayısıyla sosyalleşmesi de gelişebilir. Sonuç olarak pandemi sonrası
iletişimde birey ya dışarıya kapanık olacak ya da çevresindeki kişilerle
sosyalleşecektir.
Yorumlar